Haber

Kobanê Davası: Yerel seçimlerde de bu dava tartışılacak

Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê, IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırısının ardından 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde birçok şehirde yaşanan protestolar nedeniyle yargılanıyordu. Davanın 31’inci duruşmasının ikinci duruşması Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsü’ndeki Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya Sincan Cezaevi’ndeki siyasiler hazır bulunurken, Ankara dışındaki cezaevlerinde bulunan siyasiler de duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada Muş, Batman, Adıyaman, Van baro başkanları ve Özgürlük İçin Avukatlar Derneği’nin (ÖHD) avukatları da hazır bulundu.

Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, Duruşmada ilk söz alan Avukat Kenan Maçoğlu, savcının mütalaayı hazırlarken maddi gerçekliği araştırmakla birlikte, davayı yeni mesleğine giden sürecin doruk noktası olarak gördüğünü belirterek, şunları söyledi: “Elbette mütalaa verdi. hükümet tarafından ödüllendirilecek. Komployu araştıran Ankara TEM Şubesi doğrudan Soylu ile çalışıyordu. Soruşturmanın ana seyrini belirleyen polis yetkilileri de kariyer planlarıyla hareket ediyordu. Türkiye’deki birçok dosya özellikle bu dosyada; Hakim ve savcıların kariyer basamaklarıdır.”

‘SUÇLAMA YOK’

Savcının, 6-8 Ekim’de yaşanan olaylarla ilgili olarak “Sibel bunların hepsinden sorumludur” diyerek Sibel Akyüz hakkındaki 100 sayfalık mütalaasını hazırladığını kaydeden Maçoğlu, şöyle konuştu: “Sibel hakkında sır dışında hiçbir delil yok Tanık Ulaş, “O dönemde gençlik faaliyetlerinde sorumlu faaliyetler yürütüyordu. 6-8 Ekim olaylarının tamamının sorumlusunun kendisi olduğunu söyledi. Ayrıca ANF’de yayınlanan açlık grevleriyle ilgili bir röportajı da eklediler.” Bu görüş.Bunun 6-8 Ekim olaylarıyla ne alakası var?Sibel Akdeniz’in bu davada yargılanan Sibel Akdeniz olup olmadığını araştırmaya gerek yoktu.BDP’nin açılış kurultayını Sibel Akdeniz yaptı, hiçbir şey yok Aksi yazılı görüşte yazıyor, “Başka bir suçlama yok.”

Akdeniz’in 6-8 Ekim olaylarına hangi yollarla katıldığına dair hiçbir delil bulunmadığını kaydeden Maçoğlu, “Akdeniz 302. madde ve diğer suçlardan yargılanmak istiyor. Bu akıllara durgunluk verecek bir durum değil. Ömür boyu hapis cezasıyla yargılanıyorsunuz ama ortada somut bir suçlama yok. Onbinlerce insan cezaevinde açlık grevine gitmekle suçlanabilir. Sibel’e örgüt üyeliği cezası verilmiş ama bunun bu dosyayla alakası yok, birleştirilen dosya değil. Ancak bu dosyaya dahil edilmiştir. Bu dava için yeterli. Daha önce ceza alan herkes bu davada potansiyel şüphelidir” dedi.

‘SAVCI TEŞHİS KOYMAYI UNUTTU’

Maçoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz salonda yokken gizli tanıklar dinlendi. Onu sağlıklı bir sorgulamaya tabi tutma fırsatımızı elinizden aldınız. Bulduğunuz tüm tanıklara önceki ifadelerinin ayrıntılarını sordunuz, amaçlarını gösterdiniz, olumsuz ifade vermelerini sağladınız. Eşbaşkanlar ilk tutuklandığında belgede gizli sanık ya da başka bir şey yoktu. Bir anda belgeye isimsiz bir tanık girdi ve bu davanın omurgasını oluşturan 5-6 sayfalık bir açıklama yaptı. İşinin ehli kişiler bazı isimler veriyor ama herhangi bir teşhis raporu hazırlanmıyor. Kapalı tanıklı bir uzman, başlamak için gereken malzemeleri sağlar. Mahir’e “Bu savcı sana nasıl ulaştı?” diye sormadınız. Bu belgede açık ve gizli ifade veren herkesin ifadesi ve kimlik kayıtları yapılmamıştır. Neden yapılmadı? Yalan söylemesi için getirilen bir sanık var ama üslubuna oturtamadılar. Merdan, ‘Ben ifade verirken savcı ve TEM amirleri heyecanlıydı.’ Heyecanlandı ve teşhis koymayı unuttu.

‘BU DOSYA GÖRÜŞÜLECEK’

2018 seçimlerinden bu yana 6-8 Ekim tarihlerinde Cumhurbaşkanının seçim beyannameleri bu belgeyle oluşturulmuştur. ‘Selo’ya idam’ sloganlarıyla izleyenlere coşku yaşattı. Yerel seçimler var. Yerel seçimlerden önce yine bu belgeyi konuşacaklar, siyasi partileri kınamaya çalışacaklar. Yalnızca görüntüyü kaydediyorsunuz. ‘Çok büyük fırsatlar sağlıyoruz, seyirci geliyor, avukatlar istediği kadar savunuyor’ imajını çok güzel yaratıyorsunuz ama işin özünde hiçbir şey yok. İşinizi iyi yapmaya çalışıyorsunuz ve şu ana kadar yeterince şey yaptınız. Bundan sonra ne olacağını bilmiyoruz

‘IŞİD YOK’

Gizli tanığın beyanına, somut delillerle desteklenmedikçe güvenilemez. Açıklamalara göre karar veremezsiniz. Sibel’i cezalandıramazsınız. Bunun hukuki bir açıklaması yok. Görüşte her şey var ama IŞİD yok. Sanki IŞİD katliamları hiç yapmamış gibi saldırılara hazırlandı. Şu ana kadar davaya yaklaşımınız benzer. “O dönemde IŞİD tehlikesine karşı insanların kendi inisiyatifleriyle bu işlere karışamayacağı algısını oluşturmaya çalıştınız.” (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu